BAĞLANTILAR
haberhan.com
GÜNDEM
Haberin Kaynağı
Çarşamba
DIYET YAPAYIM DERKEN KILO ALMAYIN
DİYET GAZİSİ OLMAYIN
Diyet gazisi olmayın.
Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU - Kilo vermek için bir diyete başlamak çok önemli bir karar. Çünkü her diyet sağlığa ciddi bir müdahale. Bilgi, ilgi, dikkat, doğru bir plan ve bilinçli bir takip ister.
Eğer diyet yaparken bedeninize doğru mesajlar vermiyor, doğru talimatlar gönderemiyorsanız kısa bir süre sonra metabolizmanız bozulur. Hormonal sistemleriniz iflas etmese de şaşırmaya başlar. Özellikle bilimsel dayanağı olmayan “popüler, moda ve absürt diyetler”in çoğu pek çok insanın diyet gazisi olmalarına, sağlıklarını kaybedip hastalanmalarına, psikolojilerini bozmalarına ve sonra da verdiklerinden çok daha fazla kilo kazanmalarına yol açar.
BEDEN KULLANIM KILAVUZU
Her bedenin kendine özel bir kullanım kılavuzu var. Neyi, ne zaman, ne kadar, ne sıklıkta, hangi yiyecekle birlikte yiyip içeceğiniz, ne kadar kaloriye ihtiyaç duyduğunuz, öğünlerinizin yapısı, öğün aralıklarınızın sıklığı, ara öğün kalorilerinizin miktarı hepimiz için farklı. Özellikle genetik olarak insülin direnci geliştirmeye hazır olan birinin glisemik yüke dikkat etmeden bol karbonhidratlı, özellikle bol şekerli, unlu, nişastalı ve/veya yüksek kalorili beslenmesi önce insülin direncine, sonra kilo sorunu, sonra da şeker hastalığına sebep olur. Kullanım kılavuzunda kolesterol problemi bulunan birinde yüksek proteinli “Atkins diyeti” çok geçmeden koroner damarlarda tıkanıklıklar yapar, felç olasılığına yol açar.
Genetik yapınıza, genetik potansiyelinize, sağlık sorunlarınıza, kişisel yapınıza uygun beslenme planlarıyla yola çıkmazsanız diyet yapmanın bir süre sonra sağlığı bozmakla eş anlamlı olabildiğini unutmayın. Ayrıca kilolu olmanızın hormonal ya da tıbbi nedenlerini olabileceğini de aklınızdan çıkarmayın. Böyle bir durumda gerçek nedeni bulana kadar hiçbir diyet ve egzersiz önerisine kulak asmayın. Bozulan metabolizmanızı düzeltmek, durma noktasına gelen metabolik hızınızı tekrar harekete geçirmek ancak genetik yapınızın anlaşılması, metabolizmanızın araştırılması, hormonal ve tıbbi nedenlerin değerlendirilmesi, teşhis ve tedavi edilmesinden ve bunlara uygun bir beslenme-aktivite planı oluşturulmasından sonra mümkün olabilecektir.
İYİ VE KÖTÜ KARBONHİDRATLAR
Karbonhidrat grubu yiyecekler en çok tüketilen yiyecekler. Bu grupta tahıllar, bakliyat grubu besinler, sebze ve meyveler var ve bunlar beslenmemizin temel direği. Karbonhidratlar olmazsa sağlığımızı korumanın zorlaşacağı kesin. Son yıllarda yaşanan karbonhidrat düşmanlığının yanlış olduğu da... Sorun tahıl, bakliyat, sebze, meyvelerde değil, “beyaz tehlike” diye tanımlanan problemli karbonhidratları (un, şeker) fazla ve sık tüketmekten kaynaklanıyor. Eğer beslenme sisteminizde beyaz un, şeker ve bunlardan üretilen ekmek, makarna, beyaz pirinç pilavı, pizza, açma, börek, poğaça, çörekler, bisküvi, grissini, cips veya şekerlemeler, gazlı kolalı içecekler fazlaysa bir süre sonra kilo almaya, kan şekerinizi dengelemede zorlanmaya ve şeker, tansiyon ve kalp hastası olmaya adaysınız denilebilir. Karbonhidrat kaynağı olarak tam tahılları (köy ekmeği, bulgur pilavı gibi), baklagilleri (kuru fasulye, nohut), kabuklu yemişleri (fındık, ceviz, badem) veya yağlı tohumları (kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği) kullanır ve bunları kalori dengesine dikkat ederek yeteri kadar yerseniz ciddi bir sorun yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz.
POSA-KİLO İLİŞKİSİ
Beslenme listenizde yer alan karbonhidratların glisemik yükünü, yani kilo yapıcı etkilerini azaltmak istiyorsanız bunun en etkili yollarından biri daha fazla lif-posa tüketmeniz. Günlük posa kazanımınız arttıkça yalnız kilo vermeniz kolaylaşmaz, kanda şeker, kolesterol, trigliserid seviyeleriniz daha kolay dengelenir. Fazla posalı beslenmenin özellikle kolon kanseri için de ciddi bir koruma sağladığı da biliniyor. Bunun nedeni posalı yiyeceklerin içindeki liflerin bağırsaklarda yağ ve şekeri emen bir sünger gibi davranması, ayrıca bağırsak duvarını kaplayarak yiyeceklerin içindeki yağ ve şekerin daha az emilmesini sağlaması. Prensip olarak posa-lif herhangi bir yemeğin glisemik yükünü azaltmanın en kolay yoludur. Kuru fasulyenin makarnadan, bulgurun pirinç pilavından daha az kilo kazanımına yol açmasının sebebi düşük glisemik indeksi ve bunun nedeni de kuru fasulye ve bulgurdaki yüksek posa içeriği. Yulaf kepeği, öğütülmüş keten tohumu eklenmiş salata veya yoğurtlar, bol salatalık eklenmiş cacık, her öğünde bol salata çeşitleri, yemeğe bol sebzeli az yağlı bir çorbayle başlamak, ara öğünlerde şeker oranı düşük meyveler ya da sebze parçaları atıştırmak günlük posa tüketiminizi arttırmanın en kolay yolları.
İNSÜLİN DİRENCİ NASIL OLUŞUYOR?
Kötü karbonhidratları (özellikle beyaz tehlike gurubunda yer alan unlu, şekerli besinleri) fazla tüketirseniz, özellikle de şekerli yiyecekleri çok abartırsanız kanınızdaki insülin seviyesi çok yükselir. Özellikle çabuk emilen şekerler için bu tehlike her zaman vardır. Kanınızda dolaşan insülin miktarı çok artınca hücreleriniz zamanla insüline direnç göstermeye, yanıt vermemeye başlar. Bu durum “insülin direnci” olarak bilinir. Bu soruna yakalananlar aynı işi yapmak için giderek daha fazla insüline ihtiyaç duyarlar. Bundan sonrası artık “uyuşturucu bağımlılığı ” gibidir. Giderek bedeniniz daha da fazla insüline ihtiyaç duymaya başlar. İnsülin seviyeniz arttıkça vücudunuz (özellikle göbek, bel, kalçanız) yağlanır, kilo alırsınız. Bu kısır döngü sürer, gider. Zamanla önce “erken diyabet ”, sonra da “şeker hastalığı ” ile sonuçlanır. İnsülin direncinin kalp hastalığına yakalanma, felç geçirme, bellek kaybı ile karşılaşma, hatta kansere yakalanma açısından da önemli riskler oluşturduğu biliniyor. Kısacası bedeniniz şekerle boğulduğunda kanınızdaki insülin seviyesi zirve yapıyor. Bu insülin banyoları bir süre sonra insülin direncine kilo kazanımına ve şeker hastalığına sebep oluyor. Bu kötü gidişi önlemenin iki temel anahtarı var.
Bir: Gereğinden çok karbonhidrat tüketmemek.
İki: Glisemik indeksi yüksek olan beyaz tehlikelerden (un, şeker, nişasta) uzak durmak!
Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
İletişim ve Sorularınız için : Süleyman Seba Caddesi No:39 Akaretler 34357 Beşiktaş İSTANBUL
Tel:(212) 236 73 00 Faks:(212) 236 57 75
ENDER SARAC'TAN EVINIZI DIYETE HAZIRLAYIN ZAYIFLAMANIN PUF NOKTALARI NELERDIR COZUM YOLLARI ONERILER
EVİNİZİ DİYETE HAZIRLAYIN
Yazın yaklaşmasıyle birlikte pek çoğumuz yaza formda girmeye heveslenir. Ama kış boyunca evimiz birçok kilo aldırıcı malzemeyle doludur, kilolar fazlalaşmıştır. Bu yazısı okuduktan sonra önce evde sıkı bir temizliğe başlayın. Ardından da alışverie çıkın ama bu kez sağlıklı yiyecek ve içecekler alacaksınız, unutmayın.
Uz.Dr. Ender SARAÇ - Alışverişe çıkmadan önce evdeki kilo aldırıcı, gördüğünüzde sizi tahrik edecek ne varsa hiç acımadan bir torbaya doldurun. Ama sakın çöpe atmayın. Kilo sorunu olmayan ya da kilo almak isteyen yakınlarınıza verin. Buzdolabındaki mayonez, şeker eklenmiş meyve suları boyalı, asitli meşrubatlar, kaymak, yağlı şarküteri ürünleri, yağlı peynirler, kaymaklı yoğurt, çok tuzlu ve yağlı eski peynirler, hazır pastalar ve keklerden kurtulun. Bitmedi, sonra mutfak dolaplarına yönelin, şekerli atıştırmalıkları, çerezleri, gofretleri ayıklayın. Ekmeklikten beyaz ekmeği çıkarın. Yeniden mutfak dolaplarına göz atın, gözünüzden kaçan kilo yapacak bir şey görürseniz elinizi korkak alıştırmayın, torbaya koyun.
Salonu atlamayın
Ardından salona geçin, şekerliklerdeki şekerleri, dolaplara saklanmış çikolataları, bonbondan, badem şekerlerini, hazır kekleri aynı torbaya koyun. Bir sonraki durağınız ilaç dolabı. Depresyon ilacı, doğum kontrol hapı, hormon hapı özellikle kortizonlu ilaç, glukozamin içeren preparatlar, B vitaminleri gibi kilo aldırabilecek ya da kilo almayı kolaylaştıncı bir kimyasal ilaç kullanıyorsanız doktorunuzu arayın. Kendinizi iyi hissediyorsanız ilaçların azaltılıp azaltılamayacağını danışın. Şimdi alışverişe çıkabilirsiniz. Ama çok önemli bir kural: Asla aç karnına alışverişe çıkmak yok. Hemen kendinize güzel bir ızgara tavuk, balık ya da yumurta beyazı ağırlıklı bir omlet yapın. Önden bir bakliyat çorbası yanına da zeytinyağlı sebze yemeği ya da yeşil salata ekleyin. Yapılan önemli yanlışlardan biri de aç karnına alışverişe gitmek veya "Aman dışarıda bir şeyler atıştırıveririm işte" demektir. Dışarıda atıştıracağınız şeyler hamburger, dürüm, pizza gibi kilo aldırıcı gıdalar olacaktır. Kilo vermek için alışverişe tok karnına çıkın.
Ara öğünü atlamak yok
Eğer uzun bir alışveriş olacaksa, yanınıza ara öğün için 4-5 adet ceviz, biraz elma kurusu, bir adet de az şekerli taze mevsim meyvesi alın. Mideniz asit yapıyorsa bir avuç leblebi sizi rahatlatacaktır, işte şimdi alışverişe çıkabilirsiniz. Önce kasaba uğrayın. Az yağlı kıyma, tavuk budu ve göğüs eti alın. Bunları derisiz ve kızartmadan tüketin. Balıkçıya geçin. Beyaz etli balık alın. Bu balıklar çupra, karagöz, mezgit, dil, lagos, kalkan, levrek olabileceği gibi ayrıca istavrit, hamsi, sardalya, somon, lüfer, sarı kanat gibi daha yağlı balıklar da olabilir. Önemli kural, kızartma yapılmadan tüketilecek ve derileri yenmeyecek!
Soğan ve sarımsağı unutmayın
Sarımsak ve soğanı unutmayınBalıkçıların yanında bulunan yeşillik satan dükkanlardan da roka, tere, dereotu, limon, maydanoz, kara turp, kırmızı turp, kırmızı lahana, yeşil sivri biber alın. Size bu mevsim özellikle taze soğan ve taze sarımsağı önereceğim. Hem kalorisi düşük hem de kolesterolü düşürmeye, alerjiye karşı yardımcı
Ve markettesiniz...
Markette yulaflı, tarçınlı diyet bisküvi, kepekli şekersiz bisküvi, yulaf ezmesi, az yağlı keçi sütü, light yoğurt, çökelek peyniri, tam buğday ekmeği, tam çavdar ekmeği, az yağlı süt (marketlerde de bulanan az yağlı keçi sütünü öneriyorum) elma kurusu, ceviz, fındık, kuru kayısı, şalgam suyu, maden suyu, nar ekşisi alın. Sebze reyonunda yeşil elma, limon, düşük şekerli bir meyve olan pepino, taze ananas, greyfurt, sert armut, taze zencefil kivi seçin. Sebzelerden ise ıspanak, kabak, Brüksel lahanası, brokoliyi unutmayın. Favori sebzelerimden kırmızı pancar almayı ihmal etmeyin. Hem kan yapar hem de sağlıklıdır.
İştah kapatan kokular
İştah kapatan kokularArdından bir aktara uğrayın. Toz zerdeçal, toz zencefil, kimyon, kımızı pul biberin yanı sıra tarçını hem kabuk hem de toz olarak mutlaka alışveriş sepetinize atın. Zayıflamaya yardımcı çay içinse avokado yaprağı, yeşil çay, kiraz sapı, mısır püskülü, enginar yaprağı ve hindiba almanızı öneriyorum. Aktardan küçük şişelerde yeşil elma, nane ve zerdeçal kokuları da alın. Bu üç kokunun düzenli kullanıldığında iştahı azaltmaya yardımcı etkisi var. Kuruyemişçinizden alacağınız kaliteli keçiboynuzu hem kıtır ve tatlımsı yiyecek ihtiyacınızı karşılar hem de şifalıdır. Kendi içindeki balıyla kan yapıcı bir etki yapar. Eve dönmeden kendinize koyu lacivert kahvaltı tabağı alın. Çünkü koyu lacivert renk iştahın azalmasına yardım eder.
Uz.Dr. Ender SARAÇ
Tel:212 283 10 80
BASAK DURSUN'DAN : BIR KADINI KADIN YAPAN NEDIR ETKENLER NELERDIR?
Sevgili okurlar, bu yazımda çoğu erkekler bana gücenecek ama ilişkilerdeki yaş farkına değinmek istiyorum.
Ülkemizde genelde erkeklerin kendinden yaşça küçük kadınla evlenmeleri alışıla gelmiş bir olay. Son yıllarda ise özellikle bayan sanatçılarımızın kendinden yaşça küçük erkeklerle bir araya gelmeleri konuşulur oldu.
Bunu bir psikolog arkadaşıma danıştım ve mantığıma yatan sebepleri sizlere tek tek sıralıyorum.
Kadın genç ve güzel, etrafı erkek kaynıyor. Ama, kendisini sessizce takip eden bir çift yaşlı gözden habersizdir. O gözler bu kadının bir açığını beklemektedir. Eğer bu açık onun telafi edeceği bir açıksa, yavaş yavaş yuvasından çıkan bir yılan gibi sessizce çıkar ve elindeki imkanları kadına sunar! Ama karşılığında onun olacaktır! Yani herif açıkça diyor ki “seni satın alacağım”. Aptal ve hafif meşrep bir kadınsa çukura düşüverir. Akıllı bir kadınsa üç seçenek çıkar karşısına!
1- Kabul eder ve bu adamın gücünü etrafa kullanırken, o da yaşına uygun gizli sevgili peşine düşer.
2- “Sen de kimsin kendini Allah mı sandın” der ve resti çeker.
3- Birlikteliğe girer ve kaderde varsa adam ölene kadar, katlanır bu esnada çevresini kurar ve söz sahibi olur.
Son aşama ise bazı kadınlarda olur adam öldükten sonra ortaya çıkar ve evli olduğu dönem içerisinde, aç kaldığı bedensel ve ruhsal duygularını yeniden beslemek için genç sevgililere koşar ve sonra alışkanlık haline gelir.
İşte beyler! Maalesef içinizdeki yaşı büyük ve güçlü olup “ oda benim olmalı” diyen egolu kişilerin bencilliğinin sonucuymuş bu!
Ben demiyorum psikolog arkadaşım söylüyor Vallahi!
Ne derler “kadını anne yapan da, o… yapan da erkektir”
Yiyeceğim lafları şimdiden tahmin ediyorum.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…
Perşembe
BIR MUCIZE DAHA AGRI'DA YILAN BEBEK DUNYAYA GELDI RESIMLERI FOTOGRAFLARI
Ağrı'da 'Yılan Bebek' dünyaya geldi
Dünyada çok nadir görülen bir genetik bozuklukla doğan bebek, görenleri hayrete düşürdü. Doktorlar, yoğun bakım servisinde tutulan bebeğin yaşama şansının çok az olduğunu söyledi.
Alınan bilgiye göre, Nurcan Y., dün Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde bir bebek dünyaya getirdi. Nurcan ve Ahmet Y. çiftinin çok nadir görülen bir genetik bozuklukla doğan bebekleri, görenleri hayrete düşürdü.
Halk arasında "Yılan Bebek" ya da "Palyaço Bebek" denilen vakayla ilgili konuşan Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzman Dr. Altan Alim, bebeğin on binde bir görülen bozuklukla dünyaya geldiğini söyledi. Gözleri ve kulakları olmayan, ağız yapısı da bozuk olan bebeğin yaşama şansının çok az olduğunu ifade eden Dr. Altan Alim, "Nurcan Y. dün Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde bir bebek dünyaya getirdi. Akrabası olduğu belirtilen Ahmet Y. ile evlilik yapan ve bundan önce üç doğum yapan Nurcan Y.'nin ilk çocuğu dışında yaşayan olmadı. Aile, dün dünyaya gelen bebek gibi iki çocuklarını da benzer hastalıktan dolayı doğumdan birkaç gün sonra kaybetmişler. İktiyoz denilen ağır bir cilt hastalığıyla dünyaya gelen bebeğin bu şekilde olmasının başlıca nedeni ise akraba evliliğidir" dedi.
Spinal anestezi ile doğumu gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Emrah Töz ise, ilk defa böyle bir vakayla karşılaştığını ve tıpta da bunun örneklerinin çok nadir olduğunu kaydetti.
Bebeğin, Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yoğun bakım servisinde tutulduğu bildirildi.
DUNYANIN EN BUYUK VE UNLU ASCILARINDAN HUSEYIN OZER KIMDIR HAYATI BIYOGRAFISI IBRET DOLU YASAM OYKUSU
Köyde doğdum. Annem babam ayrıldı. Dedemin yanında kaldım. 7 yaşında okula gitmem gerekirken, babam beni evlatlıktan reddetti. Ağabeyim zehirledi. Dedem de yaşlandı ve istenmeyen çocuk oldum. Yazı yazmayı taşa ve duvara, kara değnekle yazarak öğrendim.
K eçi çobanlığı yaptım. Annem bu işe kızdı. Beni tabanca parası kazanıp, babamı vurmak için Ankara’ya gönderdi. Sokak çocukluğu yaptım. Demirel’e beni okutması için 2 defa mektup yazdım ama olumlu cevap alamadım. Sıhhiye’deki umumu tuvalette yattım. Ulus meydanında çakmaklara benzin doldurdum. Köyden Ankara’ya gelmek için otobüs parası 20 lira borç almıştım. Bunu 40 lira olarak geri ödedim. Sonra bir meyhanede işe girdim. Bir de kömürlük kiraladım yatmak için. Kitaplar alıp okudum ve o zaman İngilizce öğrenmeye karar verdim. İlk paramla Hüseyin Özer Eğitim Vakfı’nı kurdum. Sonra İstanbul’a gittim. Kendime İngilizce hocası tuttum. Askere gidip geldim. Oradan Londra’ya ise otobüsle geldim; çünkü uçak param yoktu. Londra’da İngilizce kursuna gittim ve bir dönercide çalıştım ve o sonra o dükkanı satın aldım. O dükkanı kebapçıdan restorana çevirdim. Sağlıklı yemekler yapabilmek için diyet hocaları tuttum. 30 sene boyunca iş yapmamış, sürekli kapanmış restorantın kapısında kuyruk yaptım. Türk yemeklerini geliştirdim. Camlarını kurşun geçirmez yaptırdım, büyük elçi yemek yiyebilsin diye. Kriz döneminde ise, sağlıklı ve ekonomik yemekler yapmak için cafeleri icat ettim. Fiyatını da müşteriler belirliyordu. Zincir böylece kuruldu. Sonrasında bazı sebeplerle cafeleri satmak zorunda kaldım. Restoranlarımız Londra’nın en önemli merkezindedir. Biri Özer, diğerleri ise Sofra’dır. Yıllardır Londra’daki tüm sivil toplum kuruluşlarına sponsorluk yaparak, Türk İngiliz Ticaret Odası’na destek vermiş bulunmaktayım.
Restoranlarımız Michelin Guide tarafından Dünya’nın ilk ve tek Türk Lokantası seçilmektedir. Lokantalarımızda Türk Turizm Bürosu Broşürleri verilmektedir. Türk Yemeklerini ve Türk misafirperverliğini tanıtıyoruz. Tüm Dünyada satılan “Sofra Cook Book” adlı ingilizce bir yemek kitabı bulunmaktadır.
Museum of London'da Sesli sunumlarda 2003 yılından beri konuşmalarım ve Londra hakkında hislerim ziyaretçilere sunulmaktadır. Discovery Channel tarafından görüntülü belgelesel olarak, ve 1 episodu da benim hakkımda hazırlanan film tüm dünyada 60 kadar ülkede ve 5 kanalda yayınlanmakta, ve seyredenler tarafından tüm dünyadan günlük mesajlar web sitemize bırakılmaktadır.
Etiketler:
Kimdir Bu?,
Ünlüler
OKTAY USTADAN DIYET AYVA RECELI YAPILISI TARIFI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 1 kilo ayva
* 1,5 kg toz şeker
* 5 adet karanfil
* 5 adet limon
* 2 su bardağı su
HARIRLANIŞI
Ayvaları yıkadıktan sonra rendeleyip tencereye koyun.Çekirdekleri ayıklayıp bir tülbentin içine koyup ağzını sıkıca bağlayın. Tencereye ayvaların üzrine alıyoruz. Böylece renk ve jöle olmasını sağlıyoruz. ölçüzüzdeki suyu koyup 10 dakika haşlayıp üzerine toz şekeri döküyoruz. Yaklaşık kısık ateşte 40-45 dakika kaynatıyoruz. Verdiğim,iz bı zananın sonuna doğru limon suyunu ilave ediyoruz.Recelimiz hazır olduktan sonra kavanoza koyup reçelimizi kahvaltımızda tüketebiliriz.
AFİYET OLSUN…
OKTAY USTADAN DIYET CEKIRDEKSIZ UZUM RECELI TARIFI YAPILISI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 1 kg çekirdeksiz üzüm
* 1 kg toz şeker
* 1 adet limon
* 1 çay bardağı su
HAZIRLANIŞI
Üzümleri salkımlarından ayırıp, yıkanır. Bir tencereye alıp üzerine su, limon suyu, toz şeker koyup ocağa alınıyor. Kaynamaya başlayınca kısık ateşte kaklaşık 30 dakika pişirilir.Üzerine çıkan köpük alınır. Kıvamı kontrol edilir.Kıvamı yumuşak olursa kaynamaya devam etmesi gerekir.
AFİYET OLSUN…
OKTAY USTADAN DIYET SEFTALI RECELI YAPILISI TARIFI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 1 Kg şeftali
* 1 kg toz şeker
* 1 çay şaşığı vanilya
* 2 adet karanfil
* 1 adet limon
* 1 çay bardağı su
HAZIRLANIŞI
Şeftaliler soyulp küp küp doğranır. Bir tencereye alıp üzerine toz şekeri, karanfil,suyu, limon suyu ilave edilir. Kaynamaya başlayınca kısıkateşte 30-40 dakika kaynatılır. Üzerine çıkan köpük alınır. Verdiğimiz zaman sonunda vanilyayı ilave edriz. Kıvamı kontrol edilir.
AFİYET OLSUN…
OKTAY USTADAN LIMON AROMALI DIYET KURABIYELERI YAPILISI MALZEMELERI TARIFI
MALZEMELER
* 1 çay bardağı sıvıyağ
* 1 çay bardağı eritilmiş margarin
* 1 çay bardağı yoğurt
* 1 çay bardağı toz şeker
* 1 adet yumurta
* 1 adet limon kabuğu rendesi
* 1 adet kabatrma tozu
* Alabildiği kadar un
HAZIRLANIŞI
Karıştırma kabına iyi yumuşamış margarini, sıvıyağı, yoğurdu, yumurtayı, toz şekeri, limon kabuğu rendesi ve limon suyunu koyup karıştırın. Üzerine unu,kabartma tozunu ilave edip yoğurulur. Kıvamı kulak memesinden biraz daha yumuşak olacak. Hazırladığımız hamurdan ceviz büyüklüğünda parçalar koparıp yuvarlıyoruz. Bir tabağa limon kabuğu rendesi ve toz şekeri karıştırın. Hazırladığınız hamurları bu karışıma batırıp yağlanmış fırın tepsisine diziyorsunuz. 170 derecelik fırına 25-30 dakika pişiriyorsunuz.Ilıkken servis yapılır.
AFİYET OLSUN….
OKTAY USTADAN DIYET ELMA RECELI YAPILISI TARIFI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 1 Kg elma
* 1 Kg şeker
* 5 Adet karanfil
* 2 Adet limon
* 1 Su bardağı su
HAZIRLANIŞI
Önce elmaları soyup küp küp doğrayın. Bir tencereye alıp üzerine su döküp ocağa alın. Elmalar yumşayıncaya kadar pişirin. Pişen elmaların üzerine toz şekeri, karanfili, limon suyunu ilave edip kısık ateşte yaklaşık 30 dakika kaynatın. Kıvamını kontrol edin. Eğer kıvamı çok yumuşak olursa bir süre daha kaynatın.
AFİYET OLSUN…
* 1 Kg elma
* 1 Kg şeker
* 5 Adet karanfil
* 2 Adet limon
* 1 Su bardağı su
HAZIRLANIŞI
Önce elmaları soyup küp küp doğrayın. Bir tencereye alıp üzerine su döküp ocağa alın. Elmalar yumşayıncaya kadar pişirin. Pişen elmaların üzerine toz şekeri, karanfili, limon suyunu ilave edip kısık ateşte yaklaşık 30 dakika kaynatın. Kıvamını kontrol edin. Eğer kıvamı çok yumuşak olursa bir süre daha kaynatın.
AFİYET OLSUN…
OKTAY USTADAN KIRMIZI ERIK MARMELATI YAPILISI TARIFI MALZEMELERI ICINDEKILER
MALZEMELER
* 1 kilo kırmızı erik
* 1 kg toz şeker
* 1 su bardağı su
* 1 adet limon
HAZIRLANIŞI
Erikleri yıkadıktan sonra çekirdeklerini çıkarın. Bir tencereye alın. Üzerine su dökün. Yumuşayıncaya kadar haşlayın.El blendırıyla parçalayın, üzerine toz şeker, limon suyu döküp ocağa alın.Kaynanmaya başlayınca arasıra karıştırarak koyulaşmasını sağlayın.İstadiğiniz kıvama gelince ocaktan alın.
AFİYET OLSUN…
TAZE BEYAZ-KASAR PEYNIRLI NANELI HAFIF APERATIFLER TARIFLERI YAPILISI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 150 gr kaşar peyniri
* yarım kalıp beyaz peynir
* 1 tutam nane
* 10 adet çeri domates
* 10 adet siyah üzüm
* kürdan
HAZIRLANIŞI
Kaşar peynirini ve beyaz peyniri küp küp kesilir.Servis tabağına dizilir. Kaşar peynirinin üzerine çeri domatesi taze nane yaprağı koyup kürdan batırın. Beyaz peynirin üzerine ortadan kesilmiş siyah üzümütaze nane yaprağını koyup kürdanı batırın. Bu tür aperatifleri çoğaltmak mümkün.
AFİYET OLSUN…
OKTAY USTA'DAN DERE OTLU PEYNIRLI KEK TARIFI YAPILISI HAZIRLANISI MALZEMELERI
MALZEMELER
* 3 adet yumurta
* 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peynir
* 1 çorba kasesi beyaz peynir
* 1 tutam dere otu
* 1 adet kabartma tozu
* 1 su bardağı sıvıyağ
* 1 çay bardağı süt
* 1 tatlı kaşığı tuz
* Alabildiği kadar un
HAZIRLANIŞI
Bir karıştırma kabına yumurtayı, soğuk sütü, sıvıyağı koyup çırpma teliyle karıştırılır. Daha sonra karışıma tahta kaşıkla devam edilir. Üzerine ince kıyılmış dere otu,rendelenmiş veya ufalnmış beyaz peyniri ilave edip karıştırılır. Aldığı kadar unu, kabartma tozunu ve tuzu ilave edip kıvamını biraz katı hale gelinceye kadar karıştırılır. Ortası delik olan kabın içini margarinle yağlanır. Kalıbın içine ister un serpin ister cevizle kaplayın. Kalıp hazır hale gelince hazırlanan harç boşaltılır. Üzerini kaşıkla düzeltip 170 derecelik fırında 30-40 dakika pişirilir. İlk 30 dakikada fırın kapağı açılmaz.Sonra servise sunulur.
AFİYET OLSUN…
Salı
SENAY AKAY'DAN 2010-2011 ILKBAHAR-YAZ MODA TRENDLERI EN POPULER KIYAFETLER ABIYELER
2010 İlkbahar / Yaz Moda Trendleri 1. Bölüm
İndirim sezonu bitti ve tüm mağazalar yeni sezona girdi. Peki bu yaz gardrobumuzda olmazsa olmazlar neler, tabi ki bu tek seferde yazılamayacak kadar uzun ve önemli bir konu o yüzden bu ve bir sonraki yazımda sizlere 2010 İlkbahar / Yaz moda trendleri ile ilgili bazı tüyolar vereceğim.
2010 moda açısından oldukça heyecanlı bir yıl olacak; uzmanlar global ekonomik krizden bu sene itibariyle çıkılacağını öngördükleri için moda dünyasında yeni bir yükseliş beklenmekte. Mart ayı 2010 İlkbahar / Yaz sezonunun resmi başlangıç ayı kabul edilir bu da gardrobumuzu yenilememiz anlamına gelmektedir. İşte size yeni sezon için bazı tüyolar;
Mayo Şortlar ve Erkek Şortları : Şortlarda etek boyları bu sezon daha da kısaldı. Daha önce de mayo ve iç çamaşırlarının birer kıyafet haline geldiğine şahit olmuştuk o yüzden yeniden trend olması pek şaşırtıcı olmadı.
Eskiden mayo şortlar sadece spor salonlarında giyilir sokaklara taşmazdı.2007 yılının sonlarına doğru mayo şortlar moda dünyasında yeniden yer bulmaya başladı. Fakat 2009 yılına kadar sokaklara taşmamış ve kadınların büyük bir çoğunluğu tarafından eteklerin ve şortların altına giyiliyordu ya da en fazla ( Kate Moss gibi ) uzun kürklerin içine. Fakat birkaç moda ikonu bu şortları sokakta giymeye başlayınca, moda dünyasındaki yerlerini garantilemiş oldular. Mayo şortlar bu yıl defilelelerde de bol bol yer aldılar, hem de en ön sırada. Eğer yeterli cesaretiniz varsa ve tabi düzgün vücut hatlarınız bu yaz rahatlıkla mayo şort giyebilirsiniz.
Dizde Çoraplar : Dizde ve diz üstü çizmelerin çok göze çarptığı ve gündemde olduğu 2010 yılında dizde çoraplarında trend olması hiç de şaşırtıcı olmaz herhalde. Normalde birçok kadının saklamaya çalıştığı bu mütevazi aksesuar bu yıl vitrine çıkıyor.
2010 yılında dizde çoraplarla birlikte birçok farklı çorap çeşidi de popüler olacak. Dizde çoraplar ( ve buna benzer stiller ) bu yıl gardrobunuzda olması gereken olmazsa olmaz parçalardan biri olacak. En iyi tarafı da bu çorapların her mevsim giyilebilesi.
Geleceğin Askerleri : Military ( askeri ) modası gittikçe gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Eskiçağ savaş tanrıları ve krallar moda dünyasının hayal gücünü oldukça etkilemiş görünüyor. Bu akım tarihi, modern ve futuristik etkilerle harmanlayarak yeniden moda. Daha vahşi ve biraz daha ateşli. 2010 da military modası eski uygarlıkları ve savaşçıları geri getiriyor.
Derin Yırtmaçlı Elbiseler : Sık sık tekrarlanan süper hatta mikro mini seksi elbiseler ( özellikle Herve Leger ve Balmain marka ) yerini baştan çıkarıcı, dalgalanan uzun etek boylarına bıraktı. Bu yıl kırmız halıda, vitrinlerde, gardroplarda ve özellikle de moda dergilerindeki editoryal çekimlerde sık sık göreceğiz.
Peki çok kısa etek boyları olmadan nasıl seksi görüneceğiz? tabi ki uzun ve derin yırtmaçlarla. Bu yıl defilelerde boy gösteren uzun ve derin yırtmaçlı elbiseler bu yaz mutlaka gardrobunuzda olmalı.
Cumartesi
HARIKA SEKSI BIR SARISINDAN ZENCI BIRISINE ESSIZ MASAJ GORUNTULERI IZLE INDIR
İnternete hergün düşen haberlerden biri daha...izleyin...ve bu essiz masaj görüntülerini kaçırmayın...iyi seyirler dileriz...
Perşembe
MANGA EUROVISION 2010 SARKISI KLIBI IZLE INDIR TEKNIK ANALIZI YORUMLAR GORUSLER
Eurovision sezonu açıldı ve çok şükür yarışacağımız şarkı belli oldu. Gelin tüm prodüksiyonu Sertab Erener, Hadise ve Manga isimleriyle karşılaştıralım.
Öncelikle geçen seneyi daha kolay hatırladığımız için Hadise ile karşılaştırmak daha mantıklı olacak. Şarkıların müzikalitesine yorum yapmak bana düşmez. Bunu uzmanlarına ve dinleyicilere bırakmanın daha anlamlı olduğunu düşünüyorum.
Hadise’nin Düm Tek Tek şarkısının ilk gösterimi TRT tarafından Yılbaşı gecesi yeni yılın ilk saatlerinde tanıtılmıştı hatırlayacaksınız. Hadise seçimi herkes tarafından doğru bir seçim olarak yorumlandı. İsimlere karşı çıkmanın pek bir yararı da yok sanırım. Hadise’nin şarkısı harika bir zamanlamayla sunuldu. Manga’nınki ise bir o kadar geç ve yanlış bir zamanlamayla. Hadise’nin şarkısın tanıtım videosu da gerçekten çekim ekibini ve yönetmenini kutlamak lazım çok başarılıydı, kareografisi de şarkıya tam oturmuştu. Lakin bu sene ise Manga’nın geç kalınmış prodüksiyonu’nda bariz eksikleri görmek üzüntü verici. Şarkıları karşılaştırmıyorum, her müzik tarzı kendi içinde dinleyicisine ulaşmaya çalışır ve farklı yollar seçer. Manga’nın en büyük şansızlığı TRT gibi büyük bir kuruluşa kendi doğrularını kabul ettirmek yani ettirememek zorunda kalması. Gelelim teknik analize:
Performans klibi diyebiliceğim bir tarzda çekilmiş bir video. Öncelikle ışık konusunda büyük yanlışlar var. Şarkı boyunca Ferman Akgül(Manga Solisti) ‘ün yüzünde anlamsız bir karanlık var. Çoşkulu bir şarkı için yetersiz bir yüz ışığı, daha doğrusu hiç yüz ışığı ya da takip ışığı yok. Genel ışıktan sızan düşük loş bir atmosfer var. Dj kabini var gibi ama karanlıkta. Fondaki led ekranlar için söyleyebileceğim pek bir şey yok çünkü geçen yıl Rusya’da düzenlenen Eurovision finallerindeki Led Teknolojisinin küçük bir stüdyo için iyi bir uyarlanışı demek yeteri olacaktır.
Hadise’nin yüz ve takip ışığıyla karşılaştırırsak; bileğindeki kolye bile ışıktan parlıyor ve tüm detaylar geniş alan derinliği içinde öne çıkıyordu. Manga’da ise herşey flu, herşey belli belirsiz. Bu ışığı genellikle konserlerde yapmakta fayda var. Lakin TV’de bu ışıkla olmuyor, kamera algılamıyor konserdeki etkisini hiçbir zaman veremiyor. Sanırım ışık ekibide konserlerde çalışan bir ekip.
En büyük hatalardan biri de yönetmenin kamera seçimindeki kararsızlığıydı. Bir ara steadycam operatörü kadraja girdi ve bu nedense montajda çıkarılmadı. Hadise’nin videosuna dönersek hatırlayın iyi bir kareografi vardı; bu da yönetmene karar verebileceği kareler sağlamıştı belli ki.
Manga videosunda ise belli bir kareografi olmadığı, ortaya karışık konser formatında şarkı söylerim abi havasını görmemek imkansız. Bu da yönetmeni zorlamış ve bir ileri bir geri sürekli kamera açısında çıkan Ferman’ı yakalamakla uğraşmak yerine genel görüntüleri veren kamerayı kullanmış ve ışıkta sadece bu plana uygun düşünülmüş.
Sürekli genel plan sürekli ileri geri hareket eden ve sıkılmadan kullandıkları Jimmy Jeep’ler farklı ülkelerin prodüksiyonlarında hiç bu kadar kullanılmıyor ve kullanılsa bile seyircili planlarda sınırlı kalıyor. Hadise klibine dönersek yine bu hataların hiçbirine düşülmeden her kamera açısı düşünülmüş ve steady cam kullanımı da jimmy jeep’e göre çok daha iyi uygulanmış.
Hadise’in videosunda hiçbir fazlalık bulamıyorum. Manga’nın videosunda ise şarkı boyunca hiç çalınmayan solda köşede öylece duran bir keyboard var. Şarkı’nın giriş kısmının ve nakarata giriş kısımlarının keyboard’la çalındığını düşünürsek sanırım, onu da çalacak birinin orda olması gerekirdi. Dj vardı bir yerlerde oradaydı ama kamera açısına giremedi maalesef. Ferman’ın eldiveni ve kostümü harikaydı. Lakin görebilene aşk olsun.
ve Sertab.
Sona sakladım çünkü her aşaması çok iyi planlanmış bir prodüksiyondu. Şarkı’ya yorum yok birinci oldu zaten. Serdar Erener’den destek alan Sertab Erener tüm doğruları yapan bilen ve uygulayan bir ekiple çalıştı. TRT’ye işi bırakmadı ve her aşamasında profesyonelce yaptı herşeyi. Geç kalan rahat hareket eden, yaptık oldu işte zihniyetine en güzel cevap Sertab Erenir’in Eurovision Prodüksiyonu’dur. Diğerlerinin de ders çıkarması dileğiyle Manga’ya gönülden başarılar…
Not:Manga videosunu bir de bu yazıdan sonra izleyin sizde birçok şey bulacaksınız…
ANTONIO VIVALDI KIMDIR HAYATI BIYOGRAFISI YASAMI ESERLERI BESTELERI
Antonio Vivaldi, Giovanni Vivaldi ve Camilla Calicchio’nun ilk çocuğu olarak 1678′te Venedik’te dünyaya geldi. Lakabı Kızıl Rahip’ti. Babası, önceleri berberlik yapmış, daha sonra ise başarılı bir kemancı olmuştu. Vivaldi, ilk müzik eğitimini babasından almıştır. Annesi ise bir terzinin kızıydı. .
Bir papaz eğitimi alan Antonio Vivaldi 1703 yılında resmi ilk görevine atandı. Ama aynı yıl başka bir işe daha girdi. Ospedale della Pietà adındaki bir kızlar yetimhanesinde keman öğretmeni oldu. Buradaki görevi yetim ya da sakat kızlara keman çalmayı öğretmek ve onlara konserlerde seslendirmeleri için her ay iki konçerto yazmaktı. 1709 yılında bu görevinden ayrılmak zorunda kaldi. Bu dönemde Vivaldi besteci olarak dikkat çekmeye başladı. Op. 1 sonat seti 1705 yılında yayımlandı.
1709′da Op. 2 keman sonatı’nı Danimarka Kralı IV. Frederik’e ithaf eden Vivaldi, bu sıralarda konçerto yazmaya başlamıştır. Hollandalı yayıncı Estienne Roger, Vivaldi’nin 12 konçertodan oluşan L’estro Harmonico adlı eserini yayımladı. Bu dönemin en etkili müziksel yayını oldu. Almanya dışına hiç çıkmayan Bach’in müziğinin İtalyan yanının oluşmasında önemli bir yeri vardır. 1714’te Vivaldi’nin konçertolarını duyan Quantz, Albinoni ile birlikte Vivaldi’ye konçertoda reform yapmaları için ödenek bağlamıştır.
1723 ile 1724’te Roma’daki karnaval mevsimi için üç opera yazdı. Yine 1723’te Vivaldi, Pieta’nın yöneticileriyle ayda iki konçerto besteleme konusunda anlaştı. 1725’te yazdığı eseri Op. 8, Il cimento dell’armonico e dell’inventione ile ünü daha da yayıldı. Bu yıllarda opera sanatçısı Anna Giraud ile ilişkisi başladı.
1737’de görevde yaptığı Ferrara’nın yöneticileriyle Vivaldi arasında sergilenecek operaların seçimi konusunda çıkan anlaşmazlık Vivaldi’nin işinden olmasına yol açtı. Bu olayın ardından Vivaldi, Amsterdam’a yerleşti. 1741’de Graz’da Anna’yı dinlemek için Avusturya’ya yaptığı yolculuğu sırasında Viyana’da konakladığı bir dulun evinde öldü. Hemen aynı gün mezarlığına gömüldü.
Vivaldi’nin 500’den fazla konçertosu vardır. Yazdığı konçertolarıyla konçertonun babası diye anılır. Farklı enstrümanlardan yararlanmayı çok seviyordu. Hiç kimse viyolonsel’den solo enstrüman olarak onun yararlandığı kadar yararlanmamıştır. Fransız Barok müziğinde nefesli çalgılar ağırlıktayken, onun müziğinde yaylı çalgılar önem kazanır. 230 keman konçertosunun yanında, flüt, obua, çello, viyola, mandolin konçertoları vardır. Klasik müzikle ilgisi olmayanların bile bildiği Dört Mevsim Konçertosu en sevilen eseridir. Kendisinin 94 tane opera yazdığını söylemesine karşın, bunların ancak 50’si günümüze ulaşabilmiştir. Bitmek tükenmek bilmeyen bir müzik dehası olan Vivaldi’nin hırslı ve güçlü kişiliği, müziğine de yansımıştır.
Vivaldi’nin adı yüzyılımıza dek pek tanınmadı. Ancak 1920′den sonra yapılan araştırmalar sonucunda Vivaldi’nin yüzlerce eseri gün ışığına çıkmaya başladı.
Etiketler:
Kimdir Bu?,
Kültür-Sanat
Çarşamba
YOU TUBE CALISMA OFISI ALANLARI MERKEZI YERI RESIMLERI FOTOGRAFLARI
Google'ın satın almasıyla çalışmalarını iyice arttrıan Youtube ile Google dünyanın en büyük video kütüphanelerini geliştirmeyi hedefliyor. Türkiyeye Engelli olan You Tube hala bünyesinde YouTube günlük 50bin dolarlık hafıza kullanarak en fazla hafıza kullanan internet sitesidir.Bu nedenle büyük şirketlerin binlerce resimi var ama bu sitenin merkezinin resmini merak etmişsinizdir.Muhtemelen merak etmişsinizdir. Bu You Tube'nin merkezi nasıl nerdedir içinde neler vardır gibi sorular hep aklınıza takılmıştır.Ben Google ofislerinin görüntülerini bulamadım ama sizler için You Tube'nin fotoğraflarını buldum.Benim araştırma sonuçları uzun (= P), ama çok çok iyi değil. Ama sizler için pek yakında hem Google'ın hemde You Tube'nin en gizli fotoğraflarını bulacağım...
Pazartesi
LISELI KIZLAR ETEK ALTI GIZLI FRIKIK CEKIMLERI VIDEOLARI EN GUZEL SEKSI GORUNTULER RESIMLER IZLE INDIR
Öyle gün oluyor ki bu internet dünyasının çivisi çıkmış diyorum. Alın size çivisi yamulup da çıkan internetteki en salak konulardan birisi. Abazalıktan azgınlıktan duvara düz tırmanan erkekler şimdide liseli kızlarımızın etek altı görüntülerini, etek altı liseli kızların videosu gibi kelimelerle arama motorlarınz abanmış durumda. Acaba bu terbiyesizliği yapanlara soruyorum sizlerinde anası, bacısı,halası,teyzesi yok mu? Siz okuyan kızların eğitimine böylemi destek veriyorsunuz? Ayıp utanma denilen bir şey var gidinde elenor takılın ama bari kızlarımızın ismini sanal alemde bari lekelemeyin. Bu konumuza birde şu noktadan bakmak istiyorum; Bizim lisede okuyan kızlarımızda az... değiller diyebilirim nedenine gelince; Kardeşim kalkıp kendi etek altı görüntünü çekip internetteki video sitelerine neden yolluyorsun. Safmısın, salakmısın,geri misin gidin dersinize bakın böyle Abaza gençleri de yoldan çıkarmayın. Böyle terbiyesizce işler peşinde koşan varsa bu şekilde kızlarımızın etek altı videolarını gizlice çekip bu âleme yayan varsa Allah onu bildiği gibi yapsın diyorum. Bunu yapanları da şiddetle kınıyorum terbiyesiz utanmaz şerefsizler. Ağzımı bozdum affedersiniz dostlar bunlar daha beterini hak ediyor ama terbiyem müsaade etmiyor. Sizlerinde bu konudaki düşüncelerini yorumlarda bekliyorum. Sevgilerle...
Ama illaki ben etek altı resimlerini çok merak ediyorum ve delice görmek istiyorum diyorsanız işte buyrun size en güzel etek altı resimleri buyrun izleyin...:-)
YANMA VE YANIK IZLERI NASIL GECER TEDAVI YOLLARI TAVSIYELER ONERILER
Nasıl yanık ellerini çözmek için ya da insanların çoğu yandıktan organları zarar gördükten sonra sorulacak soru olarak bilinir. Bu öncelikle soğuk kompres bir alev kısmı olarak genellikle uygulanır. Sonra yer yer buz ya da tedavi için buz uygulaması yapılabilir. Eğer merhem krem yanık fazlaysa çok yararlı değildir. Ancak, ciddi vakalarda, tıbbi yardım alınız.
Etiketler:
Cilt Bakımı,
Cilt Lekeleri,
Faydalı Bilgiler,
Sağlık
SUNA DUMANKAYA'DAN CİLT LEKELERİNE CİLLERE DOGAL COZUM YOLLARI TAVSIYELER ONERILER BITKISEL KURLER
Doğal Çözümler ciltte lekeler için:
Cilt maskeleri meyve ve sebze yeme ve doğal çözümler cilde uygulanan elde edilebilir. Bu kazık temizleyebilirsiniz ölü hücrelerin yanında. Ayrıca, soğuk su ile cilt kan damarları daraltmak ve gece kremleri tutmaya devam edin. Ayrıca, C vitamini ile de .. artış kan dolaşımını ve kolajen üretimini hızlandırır. Diğer taraftan bakım losyonlaı kullanabilirsiniz. Eğer aynı zamanda masaj başka bir nemlendirici kullanabilirsiniz doğal bir çözümdür.
Etiketler:
Cilt Bakımı,
Cilt Lekeleri,
Güzellik,
Kadın,
Makyaj,
Sağlık
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)