Çarşamba

27 MAYIS'IN 50.YILDONUMU ADNAN MENDERES NASIL ASILDI IDAMI UZERINE YAZILAR


27 Mayıs’ın yıldönümüne ağır yazı
27 Mayıs’ın yıldönümüne ağır yazı

Star gazetesi yazarından 27 darbesinin 50. yıl dönümü için ağır yazı
Yarın 27 Mayıs Alçaklığı'nın 50. Yıldönümü. Yeniçeri kazıntısı silahlı 38 sergerde. Allah (eğer varsa!) cümlesini o kahhâr ismiyle kahretsin, âmîn!

27 Mayıs 1960'ta yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askerî darbe olan 27 Mayıs Askerî Müdahalesi'nin yarın 50. yıl dönümü.. Star gazetesi yazarı Yağmur Atsız, 27 Mayıs darbesini yazdı. "Uğursuz bir yıldönümü" başlıklı yazısında darbecileri topa tuttu.

ALÇAKLIĞIN YILDÖNÜMÜ
Yarın 27 Mayıs Alçaklığı’nın 50. Yıldönümü. 1960’da o gün Yeniçeri kazıntısı silahlı 38 sergerde, etdikleri subay yemînine ihânetde bir beis görmeksizin meşrû bir hükûmeti devirerek mensublarını en ağır ve kalleşçe hakaretlerle zındanlara atmışlar, kukla “yargıçlar” tarafından Hitler/Stalin karışımı usûllerle sözümona muhâkeme ettirerek üçünü îdam sehbâsına göndermişler ve marîz hayâlhânelerindeki birtakım “vatan kurtarma” senaryolarını zorbaca uygulayarak netîceleri günümüze kadar uzanan bir dizi felâketin önünü açmışlardı.

ALLAH CÜMLESİNİ KAHRETSİN
Allah (eğer varsa!) cümlesini o kahhâr ismiyle kahretsin, âmîn! Öte yandan, evet, 27 Mayıs 1960 gerçi günümüze kadar uzanan bir sürü mel’anetin kaynağı olmuşdur ama geleneğin kaynağı daha gerilere varır. Çünki bu ülke Yeniçeri belâsından kurtulmakla (Vak’a-i Hayriye, 15 Hazîran 1826) devlete karşı “kazan kaldırma” nâmussuzluğundan maalesef kurtulabilmiş değildi. Nitekim 30 Mayıs 1876’da, yâni bundan 134 yıl önce, Hüseyin Avni Paşa adlı ve “Dînim kînimdir!” cümlesiyle meşhur bir diğer aşağılık mahlûk Sultan Abdülazîz Hân’ı önce hal’edip (Taht’dan indirip) sonra da katletdirerek bu vatan hâinlikleri dizisinin ilk bölümünü sahneye koymuşdu. Bu Hüseyin Avni Paşa, bir cumâ selâmlığında Azîz Hân’ın zevcesi bir kadınefendiye alenen laf atacak kadar da seviyeden yoksun bir nursuz hödükdü. Bunu da zikrediyorum ki günümüzdeki bâzı kumandanlarımızda devlet reislerinin karılarıyla uğraşma huyu nereden neşet ediyor anlaşılsın!

GERZEKLİKLER POTPORİSİ
27 Mayıs Hâilesi Türkiye’yi en az 30 sene geri bırakan bir “gerzeklikler potpurisi”nin de “uvertürü”dür. 30 sene derken bunu lafın gelişi söylemiyorum. Çünki eğer o kanlı kesinti olmasaydı ülke normal politik seyrine devâm ederek Batı ile münâsebetlerinde de çok daha sıhhatli bir gelişme gösterecek, 1981’de rahatlıkla Avrupa Birliği (o zamanki AT) üyesi olacak, bu münâsebetler onyıllarca mütemâdiyen Batılı dostlarımıza Strazburglarda ve Brüksellerde “askerî yönetimlerin niçin behemehâl gerekli” olduğunu anlatmakla hipotek altına girmeyecek, yıllarımız hebâ olmayacak ve bugün çamurlu ve tabanı delik bir “asker postalı”na benzeyen evlere şenlik anayasamızı bir “rugan eskarpin”e çevirme şaklabanlıklarıyla ömür tüketmeyecektik.

KAÇ KİŞİNİN SÜLALESİ AĞLATILMIŞTIR
Yaşı kırkın üzerinde olanlara bir sözüm yok. Onlar zâten artık gayrı-kaabil-i iflâhdır. Ama kabataslak kırkın altında olanlara tek bir sual yönetmek isterdim:

Acabâ sâdece 12 Eylül 1980 sonrası âilelerinden veyâ yakın çevrelerinden kaç kişinin sülâlesi ağlatılmışdır, bir hesâbını yapan var mı?

Yoksa o hengâmede “kılına halel gelmeyenlerden” misiniz?

TOPUNUN CEHENNEME KADAR YOLU VAR
Bugün uğursuz bir yıldönümü! Ama bu uğursuz yıldönümünün anası, önümüzdeki Pazar 134. sene-i devriyesini idrâk edeceğimiz öbür uğursuz hâdisedir!

Bunu hiç unutmayalım!

Topunun Cehenneme kadar yolu var!

Bu vesîleyle CHP’de gulguleyle başlayan “Neo-Kemalizm Çağı”nı da kutlarım!

Uğurlu kademli olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder